Kara Sevda İs Coming "Nolur Ayrılalım" (2.Bölüm)



Satırlarıma başlamadan önce şunu belirtmek isterim ki;ağzım halâ kulaklarımda ve yerine geçmekte baya bir zorlanıyor :)

Uzun zamandır her karakterin ilmek ilmek işlendiği bir diziye rastlamamıştım derken pat o da ne "Nolur Ayrılalım" karşıma çıktı.

Aslında klasikleşmiş birkaç unsuru içinde barındırsa da o klasikleşmişlikleri anlatış tarzına selam durmak istiyorum.

Birgün onunla birgün bununla gününü gün eden çapkın erkek bir an da hayatının aşkı ile tanışır klişesi mi dersiniz?Ailesi tarafından zorla evlendirilen genç kız mı dersiniz? Gibi gibi çeşitli klişeleri önümüzdeki tabağa sunum o kadar enfes ki,bize de o klişeleri tadından yemelere doymamak yakışır.

Ulaş'ın çapkınlığını bizde şehir efsanesi olarak duyduk ama henüz icraat göremedik.Hani efsaneden o kadar kişi bahsetmese bu naif,güzel adam mı genç kızları ağına düşürüp terk ediyor der üstüne bir de hadi ordan derdim.

Azize,bir yanda aşık olduğunu zannettiği adam,bir yanda aşık olacağı adam ve bir yanda kendisine aşık olan ve olacaklar.Cümleyi kurarken ben bile yoruldum o zavallım napsın peki?Simdilik o da ne yapacağını bilmese de eninde sonunda bulacağı yol "kalbinin sesi" olacaktır.

Turgay,kendi elleri ile Azize'yi Ulaş'a yem ettiğinin er geç farkına varacak ama o zaman cidden de geç olacak.Ama şimdilik Turgay'ı bu daha aşık olmamış hali ile izlemek de ayrı bir keyif.Bulunduğu her sahneyi göklere çıkaran Gürgen Öz çıtayı bir hayli yukarı çıkardı.Bazı oyunculara bunun bilgisini de son dakika gelişmesi olarak verelim.

Şuna da değinmek isterim ki;Nehir Erdem ve Ayşe Ferda Eryılmaz'ın en sevdiğim yanı konuyu dallandırıp budaklandırmalmaları.Yani bir konu üzerinde 30 bölüm dönüp durulmuyor,birkaç bölüme çözümlenemeyen sorun kalmadıkça izlerken merak uyandırıyor.Acaba bunun arkasından ne gelecek? Sorusunu kendi kendime sormak bir hayli aksiyonlu oluyor.Ama burada şu bi gerçek ki,Azize'nin bu işe başlangıç amacı yani Ulaş'a oynanan bu oyunun ortaya çıkması epey zamanımızı alacak.

Bir de 2.Bolüm olmasına rağmen içime dert olan Saadet'in kısmet mevzusu var.Bodoslama giricem bu konuya ve çok uzatmadan Efe ile Saadet'i başgöz etmek istiyorum.Zıt kutupların birbirini çekmesi kuralının burada da güzel bir şekilde işleneceğini düşünuyorum.Siz de düşünsenize,bir yanda motoru soğutmayan Saadet,diğer yanda kelime cimrisi Efe,bence on numara çift olurlar :) 

Saadetin yanlış sularda yüzdüğü Yusuf abi'ye gelirsek.Doğruyu söylemek gerekirse en ifrit olduğum karakter.Bu karakterde bir abinin biricik kız kardeşini intikama bu şekilde alet ederek zorla evlendirme çabası bana bir garip gelsede bununda altında yatan başka bir sebep olduğunu düşnüyorum.Ya da bir sebep yoksa bu yanlıştan bir şekilde döneceği günün geleceğini umuyorum.Belki de her orman erkeği gibi kendisini medeniyet erkeğine döndüreceği doğru kadını bekliyodur.

Neyse ben yine esas kızımız ve oğlumuza dönmek istiyorum.Ulaş'ın geçmişte yaşadığı travmayı hepimiz merak etmeye başladık sanırım.Adamı aşık olmamaya zorlayan şeyin ne olduğu bende baya bir merak konusu oldu.Ulaş da hâl bu iken kendi ile savaşması ve Azize'ye bir ileri iki geri yapması her ikisini de afallatacak.Tabi bize de aşkın yüzlerce tane tonunu izleyeceģimiz düşecek.

2.Bölümü daha yeni bitirmişken 3.Bölümü bırakın iple çekmeyi,ışık hızında gelmesini bekleyeceğim.Ve son satırları yazarken Temmuz'dan hiç bahsetmediğimi anladım.Şimdilik tarzını ve tavrını çok beğendiğim bu kadının nasıl evrim geçireceğini de merakla bekliyorum.

Veee son söz olarak emeği geçen herkese binlerce teşekkürlerimi iletiyorumEllerinize emeğinize sağlık :) 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KALP ATIŞI'NA DAİR

İNADINA AŞK'A VEDA

DOLUNAY 1.BÖLÜM YORUMU