Beni Bu Havalar Mahvetti ''Kiralık Aşk''
''Bundandır seni sevmem, ve bundan değil.Onca nedeni var, ve onca nedeni yok, ve böyle olmalı aşk dediğin, kapsayan ve olağan, özel ve dehşetli, bayraklı ve gamlı, yıldızlar gibi çiçeklenmiş ve bir öpüş gibi ölçümsüz.''... Kiralık Aşk hemen hemen her hafta ustalara saygı kuşağı ile gönüllerimizi fethediyor.Bu haftada Orhan Veli Kanık ve Pablo Neruda'ya selam çakıp bizleri de mest ettiler.Haktan Pak'ın da güzel ve etkileyici sesinden ''Beni Bu havalar mahvetti,böyle havada istifa ettim evkaftaki memuriyetimden....'' duymak da ayrıca etkili olan bir kısımdı.Burada bir parantez açmak istiyorum,Haktan Bey'i yeni nesil Kiralık Aşk vasıtasıyla tanımış olabilir ama benim gibi fosilleşmeye yüz yutmuş olanların onu biliyor olması 2000'li yılların başlarına dayanıyor.Tiyatro ve oyunculuk geçmişini bilenler iyi bilir ki fevkaladenin fevkindedir.Bu vesile ile sesine hayran bırakmış olan Haktan Bey'i ilerleyen bölümlerde Kiralık Aşk'ta da görmek istediğimi belirtirim.
Gelelim bizim aşıklara,zira bu aralar ikisininde ayakları yere basmıyor.Hele Ömer Paşa'nın bu aşık adam halleri izlerken beni benden alıyor.12.Bölümde Ömer'in söylediği aşkın insanı nasıl değiştirdiği ile ilgili sözleri aslında tam da kendisini anlatıyordu.Aşkın insanın ayaklarını nasıl yerden kestiğini,duruşunu nasıl değiştirdiğinden bahsetmişti.Aslında bu değişime kendi de yaşıyodu ki Defne'ye ''sen bana ne yaptın böyle'' deyiverdi.Gerçekten Defne ona ne yapmıştı ki Ömer böyle bir değişim yaşamaya başladı.Sanırım Defne'nin Ömer'e yaptığı şey,Ömer'in içinde unutmaya yüz tutan duyguları harekete geçirmiş olmasıydı.Bunun en büyük etkisi Defne'de annesinde ki o saflığı,huzuru buluyor olmasıydı.Çünkü Ömer'in etrafındaki tüm kadınlar birbirinin aynısıydı.Karşısına çıkan bu su gibi Defne'ye kayıtsız kalamazdı.
Daha önceki yazılarımda da söylemiştim,Ömer ve Defne aşkın en güzel hallerini yavaş yavaş yaşıyor ve aşklarının temelini sağlam atıyorlar.Onlar bize saf aşkın halâ varolduğunu kanıtlarcasına aşklarını yaşamaya başladılar.O cilveleşme anları,flörtöz tavırlar,kaçamak öpücükler Defne ve Ömer'e pek bir güzel yakıştı.Zaten ikisinin yan yana gelmesi bile ortamın alev almasına yetiyorken,Ömer'in Defne'nin yanağına küçük bir buse kondururması ile kül olup gidiyoruz.
Kaç seferdir bir araya gelip bir türlü konuşamayan çiftimiz gibi bizde bu haftasonu organizasyonundan pek bir umutluyduk.Belki başka bir yere kaçar giderler diye hayal etmiştik,öyle olmadı ama sonunda Ömer'in atağı ile yalnız kalabildiler.İzlerken son an'a kadar korkmadım değil hani,Ömer'in bu ağır kanlılığı yüzünden Sinan bir atak yapacak diye yüreğim ağzımda izledim ama neyse ki öyle olmadı.Sevdiceğini modern çağa ayak uydurarak beyaz ATV'sinin terkisine atıp kimsenin onları rahatsız edemeyeceği ormanın en ücra köşesine götürdü ama onlarda ki bu talihsizlikle herşey olabilirdi,neyse ki olmadı.Ve sonunda yalnız kalıp konuşabilecekler diyeceğim ama yine konuşan hislerini dökebilen taraf Ömer oldu,olsun bize bu da yeterdi :) İlk bölümdeki zoraki öpüşmeyi saymazsak bu onların ilk öpüşmeleri oldu,aslında öpüşmeden,sevişmeden de aşk olurdu ama öpmek bir nevi aşkın mühürüdür,ait olma hissi verir ve biz onların birbirlerine ait olmalarını istedik ve sonunda muradımıza erdik.Valla benim başım baya bir göğe erdi ne yalan söyleyim :) Ama asıl olay bundan sonra başlıyor.Ben bu ilişkiden çok ümitliyim,herşeye karşı koyabileceklerini düşünüyorum.Bundan sonrası için ayaklarımı uzatıp rahatlıkla bu ilişkiyi keyifle izleyeceğim.
Ahh Necmi ahh sen nasıl bir adammışsın,son zamanlarda top listemde 1.sıraya yükseldi.Böyle dolu bir adamı izlemek inanılmaz keyif veriyor.Konuşmaya başladığı an da eminim hepimiz pür dikkat onu dinliyoruz.Hayata ve ilişkilere dair söylediklerini kulak arkası etmemek lazım,anlayabilene anlattıklarından çıkartılacak çok büyük dersler var.Ama bir yandan da Neriman o tatlılığından çıkmaya karakter çok uç ve abartı noktalara geldi.Bir tek ben mi böyle hissediyorum bilmiyorum ama karakter gerçeklikten çıkmaya başladı ve izlerken özellikle son 1-2 bölümdür beni rahatsız etmeye başladı.Ama bu durum eminim ki toparlanır.Bu arada Neriman ve Sinan yüzleşme sahnesinde anladık ki Neriman'ın kızı Sude'nin ülkeyi terk etme sebebi Sinan'mış.Muhtemelen Sinan'a olan aşkı yüzünden uzaklara gitmeyi tercih etmiş.Geldiği zaman çarşı pazar karışacak diye düşünüyorum.Veeee Koriş'im,ona diyecek tek bir olumsuz kelime bulamıyorum her defasında hayran kalıyorum.Forever Koriş :)
Yasemin ve İso'da hızlı başlayan aşklarında bir ileri iki geri misali ne yaptıkları ya da yapacakları belli değil.Her an patlamaya hazır bomba gibiler ne zaman ne yapacakları belli değil.Sürprizlerle dolu bu çiftten tek umutlu olduğum kişi İso,İso Yasemin ile kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyor.Bunu kötü anlamda söylemiyorum,Yasemin'in değişimi açısından yapıyor bunu,bir nevi taktik uyguluyor.İyi de yapıyor.Yasemin değişmeden bu ilişki tam anlamı ile rayına oturamayacak gibi görünüyor.Zaten yavaş yavaş bu değişim başladı.İleri de birgün mahallede Defne ile çekirdek çitlerken görürsek hiç şaşırmam valla :)
Bölüm sonu kavuşma heyecanını yaşarken 14.bölüm fragmanı ile yine Cuma'yı iple çekmeye başladık.Haftaya yine soluksuz izleyeceğimiz bir bölüm bizleri bekliyor.Haftaya görüşürüz
Yorumlar
Yorum Gönder