Aziz Nesin ne de güzel demiş;“Sarılmak neden güzeldir bilir misin?Çünkü sağ tarafta kalp yoktur, ve orası hep boştur.Sarılınca, sağ yanını O'nun kalbi doldurur...''Defne ve Ömer de birbirlerinin sağ yanındaki boşluğu doldurmak için sarıldılar ve bu yüzden bunun anlamı daha büyüktü ve bu yüzden öpmekten bile daha değerliydi.
Bu akşam saf aşkın vücut bulmuş hali ile Defne ve Ömer yine gönlümüzün başköşesine kuruldular.Aslında özel bir çaba sarfetmelerine gerek yok,sadece birbirlerine bakmaları bile bizim gönül yayımızı titretmeye yetiyordu.Bize bu bakışmalar yeterken, Ömer'e yetmiyor olacak ki içindeki Kazanova ortaya çıkıp Defne'nin omuzuna buse'yi konduruyor.Ömer'in her sözü,her dokunuşu,her bakışı öyle derinden ve öyle aşk dolu ki Defne gibi bu rüzgara kapılıp gitmemek elde değildi.Kalbi yaralı Ömer sonsuz mutluluk ümidi ile çıktığı bu aşkta belki de çoğumuzun kendisinden beklemediği adımlar atmaya başladı.Aslında normal bir aşığın yapması gerekenleri yapıyordu ama yine de bu aşık adamı hele ki Ömer gibi soğuk nevale görünen birinin,naif bir aşk adamı olması nasıl da güzeldi.Bütün bu güzellikler olurken yüreğimiz ağzımızdaydı,her güzel giden şey gibi bunun da alından bir çapanoğlu çıkacaktı elbette ki,ve burada yine sahneye son zamanların kötü kadını ama yine de gönüllerimizin yengesi Neriman çıktı.Zaten şaşkın ördek gibi ortada dolanan Defne'nin kafasını iyice allak bullak edip hem kendini hem de aşıkların başını yaktı.Neriman'ın bu denli antipatik bir karaktere dönüşmesi bilinçli bir tercih midir bilemeyiz tabiki ama elbette bir bildikleri vardır diyoruz.Dedim ya hem kendi hem de Ömer ve Defne'nin başını yaktı ama bu yanmalar da zaten sevdaya dahil değil miydi?Neriman kötülük yapıyor diye düşünebiliriz ama aşklarına vurulan bu darbeler aslında Defne ve Ömer'in ilişkisini daha da güçlendiriyor diye düşünüyorum.Ömer de Defne de birbirlerinin gözlerinde ve sarıldıklarında sağ yanlarında dolan aşkı hissettikleri için bu aşkın peşini elbette ki bırakmayacaklar.Aşkları için nasıl savaştıklarını izleyip daha keyifleneceğiz.
Ahh Sinan ahh nasıl yaktın bizi nasıl bir bilsen.O titreyen ellerini,aslında ellerin görünümlü yüreğini ve o titreyen yüreğini alıp nasıl da pamuklara sarmak istedik bir bilsen.Yıllardır başrol oyuncular için söylenen ''aman sevgilin olması dikkat et,saklan,rolünün inandırıcılığı kayboluyor'' gibi safsataları Salih Bademci evli bir oyuncu olarak nasıl da çürütüyor.Konusunda uzman değilim ama bu akşam izlediğimiz Sinan karakteri ders niteliğindeydi.Acısını ve aşkını dostu hatta kardeşi için kalbine gömecek ve o kalbi ordan çıkarması da Sude'ye düşecek.Sude mevzusu da ayrı bir olay zaten.Bir önceki bölümde anladık ki Sude Sinan aşkı için ülkeyi terk etmiş,yenilgi ile giden ve bir sebepten dönecek olan Sude Sinan'ı nasıl etkileyecekgöreceğiz.Belki bunları söylemek için çok erken ama sanırım bu akşam Sinan'ı öyle görünce bir an önce mutlu olsun istiyoruz.Sadece Sinan mı?Yağmurla beraber bu iki aşık adamın içlerine akıttıkları gözyaşlarını ne yapmak lazım.Ömer belki de ilk defa bu denli açık bir şekilde içini döktü Sinan'a,belki yanlış adama döktü ama burada da anladık ki bu iki adam gerçekten kardeşler.Bu olayla beraber bu gerçeği de hatırladık ve anladık.
Necmi için son zamanlarda dedim ki çok dolu bir adam.Belki ilk bakışta güven vermez,bu anlamaz,bilmez dediğimiz biri gibi görünebilir ama sanırım dizinin ''en bileni''..Sessiz kalmak fikrinin olmadığı ve hiçbirşeyin farkında olmadığı anlamına gelmiyor.Herşeyi dildiğini zanneden Neriman'a da çok şeyi öğretecek kişi Necmi'dir.Defne ve Ömer sayesinde sadece aşıklarımız değil Neriman ve Necmi de büyük bir sınav verecekler gibi görünüyor.Daha doğrusu Necmi Neriman'a da bir kalbinin olduğunu hatırlatacak.Zira kendi kalbinin sesini dinlemeyi o kadar unutmuş ki,gözünün önünde ışıl ışıl parlayan aşkı bile göremiyor.O bu aşkı göremeyip,engel olmaya çalıştıkça bizim de tepemizden tepemizden sinirleri getiriyor.Ama ne Defne ne Ömer ne de Neriman için ümidim asla bitmeyecek.Bu çatışmalar işleri karıştırsa da ilişkileri sağlamlaştıracak diye düşünüyorum.
Bu aşka dair ümidim bitmedi dedim ya bunu sağlayan Ömer ondan beklediğim hareketi yaparak sonunda dayanamayıp Defne'nin peşinden gitti.Orada içimizi bir huzur kapladı,kapladı ama ya Defne inatçı çıkarsa ne olacaktı ki.Ömer peşinden koşturacak mıydı? Ya da Defne'yi anlamaya mı çalışacaktı?Nasıl olacaktı ki?... ''Kiralık''mevzusu açıklanmadan bu iş nasıl çözülecek ben bilemedim.Tek yapmamız sabırla izleyip keyfine varmak.Haftaya görüşürüz,sevgiyle kalın...
Yorumlar
Yorum Gönder