İNADINA EVET.."İNADINA AŞK"

Her hafta diyordum ki;''Bölüm bittiğinde tadı damağımda kalıyor,izlemelere doyamıyorum'' Tamam hadi ben 7/24 yayınlansın izlerim diyorum da, siz neden beni ciddiye alıyosunuz ayol.160 dk dizi mi olur?Hadi ben izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum ama hangi can,hangi beden dayanır bu tempoya,nitekim oyuncularımız da dayanamıyor ki teker teker hastalanıyorlar.Umarım bu duruma acilen bir çözüm bulunur,yoksa onlar çekerken,bizlerde izlerken fenalık geçireceğiz.

İnadına Aşk ilk bölümden itibaren klasik bir Türk dizisi olmadığını zaten kanıtlamıştı,nasıl mı?Bizim dizilerde esas oğlanlarımız ve esas kızlarımız birbirlerine bir türlü aşık olduklarını söyleyemezler,kavuşamazlar,kavuşsalar bile binbir türlü badire önlerine çıkar,tam bütün bunları atlattılar finalde nikah var deriz bu seferde ölürler gibi gibi benzeri konular..Amaaaa İnadına Aşk öyle mi? Hep bir ağızdan hayııııır dediğinizi duyuyor gibiyim.Bizim çiftlerimiz,birbirine olan aşklarını doyasıya söyleyip,o aşkı en güzel yaşayan ve her ne olursa olsun kopmayan aşıkların dizisi.Teker teker tüm çiftlerimizin mürüvvetlerini görmeye başladık,darısı Polat'la ... neyse siz anladınız :)

Kim demiş Defne'nin abileri asabidir,delidir,asar,keser.Çınar da Polat da Defne'nin mutlu olması için, Toprak gibi birini karşılarına alma pahasına da olsa yanında oldular.Toprak'a da kızamıyorum çünkü bu şekilde davranarak kardeşlerini,ailesini koruduğunu zannediyor.Ama koruyayım derken mutluluklarını gözardı ediyor.Belki de daha sonra üzüleceklerine baştan üzülsünler,kızacaklarsa bana kızsınlar düşüncesinde olabilir.Yoksa onunda kalbinin ne kadar yumuşak olduğunu hepimiz biliyoruz (biliyoruz diĞmi)

En olmadık zamanlarda olmadık fikirler ortaya atan Defne,evlilik teklifinin etkisinden kurtulamamış olacak ki,Toprak'ın ve Süreyya Bey'in karşısına dimdik çıkacakları bir sebep bulamadı.Ve iki aileye bomba gibi düşecek fikir Yalın'dan geldi;yıldırım nikahı.İmece usulü hazırlık yapılıp o nikah kıyılacak ve kaçınılmaz son ile karşı karşıya gelinecekti.

İmece usulü hazırlıkları yapılan yıldırım nikahına adım adım yaklaşırken her koyunun ayrı bir derdi vardı.Çınar daha Yeşim'e doyamadı,adam evlendiğin farkına bile varamadı.Balayına çıkma ve bir an önce çoluk çocuk hayali kurmaya çalışıyor ama bu şimdilik sadece hayallerde kalıyor.Toprak'ın bu ara tek derdi Defne'yi bulup odaya kapamak ve Yalın'ı vurmak :) Leyla her zaman ki gibi Toprak'a sakinleştirici olma yolunda mesai harcıyor.Polat ve Nehir tarafında sular aşka doğru akmaya başladı,ben o aşka akan nehirin önüne set olurum :) Pasaportuna kavuşmuş olan Nehir'in uçak bileti benden deyip en kıza zamanda çoook uzaklara göndermek istiyorum.

Tencere kapak misali birbirleri için yaratış olan Defne ve Yalın'ı gelinlik ve damatlıkla görünce,çocuğunu evlendiren anne gibi hissettim ve çok duygulandım.O an aklıma onların ilk karşılaşmaları geldi,otoparkta büyük bir aksiyonla başlayan bu aşkın sonun başlangıcı olan nikahının da aksiyonsuz olması beklenemezdi.Bize olaylı bir düğün yetmez,kolbastıya doyamadık,çiftetellisiz düğün mü olurmuş derken,bir de gizli nikah yapalım belki şansımız orada yaver gider dedik :) Defne,yıllardır kendini her türlü alavere ve dalavereye adayan kişilik olması sebebi ile nikahını da bu konseptte olmasına özen gösterdi.Şahsen ben bu gizli nikahta sadece Polat ve Nehir olacak zannederken maşallah bir bana ,bir Adem'e bir de Toprak'a haber vermediler.Eeee adam haklı ''bensiz nikah mı olur? Ben daha takı takacaktım'' diyerek nikahı bir hışımla bastı :) Herkesin nefretini üzerine mıknatıs gibi çeken Toprak bu tepkilerden nasıl kurtulacak çok merak ediyorum.

Organize halinde hareket edip bu organizasyonda herkes görevini layığı ile yerine getirirken başrol kahramanları Polat ve Nehirdi bence.İkisinin de Aras'ları ve Barutçu'ları oyalarken sarfettikleri efor olimpiyat rekoru kırabilirdi.Neyse ki korkulan olmadı,Defne ve Yalın muratlarınalar erdi kerevetine çıktı.İzlerken bir an ben rüya mı görüyorum dedim,gözlerime inanamadım.Ama en sürprizli bölüm sonu oldu,günlerdir acaba ne olabilir diye kafa yorarken aklıma binbir türlü şey gelmişti ama bir tanesi bile Pembe Sultan'ın felç geçireceği durumuna yaklaşamamıştı.Aslında birkaç bölümdür sinyalleri vardı ama nedense o düşünceyi aklımın  en ücra köşelerine itmişim.

Bundan sonra ne mi olacak?Yalın'ın merdivenden çıkmaları sıklaşacak :) ve bu durum artık resmiyete dökülmesi sebebi ile o kadar da sorun teşkil etmeyecek.Geçen haftaki yorumda yazdığım gibi,onların bu gizli evliliklerini izlemek eminim ki hepimize inanılmaz keyifli seyirler sunacak.Hazır 160 dk bölüm çekmişken hızımızı alamayıp 31.Bölüme geçseydik yarın demezdim,çünkü şiimdiden sabırsızlanmaya başladım.Evlendiklerini açıklamaya çalışırken zaman akıp geçer ve küçük Aras yola çıkar ve sonrasında onlar daha biz evliyiz bile diyemeden Defne ''ben hamileyim'' derse hiiiç şaşırmam.Onlar yıldırım nikahı ile kıydıkları nikahları ile yıldırım hızında çocukta yapabilme kapasitesine sahiplerdir diye düşünüyorum.

Bölüm sonu gelip çattığında koskoca bölümde aklında ne kaldı derseniz eğer, şu cevapları özetle geçerim;tekrar tekrar izleyeceğim sahnelerin en başında Yalın ve Defne'nin masaaltı nikahı geliyor,o anlarda en az onlar kadar heyecan yaptım ve bir an hadi hadi da cilveleşmeyi bırakın evet deyin diye haykırdım.Ve sonrasında Yalın'ın aşkını yıldızlara haykırması ve fermuar hatırlatması :)..Bölümden kalan başka bir güzel sahnede Polat'ın türkü söylemesi,o ne güzel,ne artistik türkü söylemedir.Bir insanın şarkı söylerken bu kadar çekici olabileceğini düşünemezdim,sanırım o sahneyi yüzbin kere izleyebilirim.

İnadına Aşk ekibinin sanki senaryonun gereğini yerine getiriyorlarmış gibi değilde orada onlar doğal takılıyorlarmış ve o sırada da kayıta alınıyolarmış gibi geliyor.Bu tempoda bu heyecanı yarattıkları için hepsine saygılarımı ve sevgilerimi gönderiyorum.Son olarakta bize klişeleri değilde farklı bir hikaye anlattıkları için senaristlerimize sonsuz sevgilerimi ve saygılarımı gönderiyorum,kaleminiz ya da klavyeniz dert görmesin...

Haftaya yine bomba gibi bir bölümle buluşacağımızın garantisi vererek görüşmek üzere diyorum.Sevgiyle ve aşk ile kalın :)