Senin bu ''NEFESi'' çekmeye ciğerin yetmez... SEN ANLAT KARADENİZ

''Sen Anlat Karadeniz ben anlatınca deli diyorlar'' sloganı ile başladılar ama ben lafı Karadeniz'den alıp başlamak istiyorum...

Bu ülkede sözde aşk adına kadın cinayetleri işleniyor, kadına karşı psikolojik ve fiziksel şiddet uygulanıyor.Üstelik bunu sadece eşleri, sevgilileri değil,anneleri,babaları,çevresi eşi dostu da yapıyor.

''Kadın kısmı'' diye bir tabir ile kadını kalıba sokmaya çalışarak her türlü şiddet uygulanıyor.Ve bu şiddet son yıllarda artmadı, her dönemde vardı,şuan bu durumların çoğalmış gibi görünmesinin sebebi çoğunlukla eleştirdiğimiz teknoloji, sosyal medya...

Sosyal medyanın da etkisi ile hem bu konuda duyarlılık arttırılıyor hem de şiddete maruz kalan kadınlara karşı koyma, sesini duyurma cesaretinde bulunmaları sağlanıyor.

İşte tam bu farkındalık yaratma noktasında da Sen Anlat Karadeniz karşımıza çıkıyor.Bu dizi elbette bir sosyal sorumluluk projesi değil,ama bu şiddetin izleyenlere aktarılması çok da önemli.Biz bir kurgu izliyoruz ama en az Nefes kadar belki de o izlediklerimizden daha kötü şeyler yaşayan kadınların varlığını daha da çok hissediyoruz.İzlerken görmek istemediğimiz ''bunlarda yayınlanır kardeşim'' dediğiniz o şiddet ve tecavüz sahnelerinin gerçekte birileri tarafından yaşanmış olması çok daha acı verici bir duygu.İzlerken sırf rahatsız oluyoruz dediğimiz o acıları bir başkasının yaşamış olmasını düşünmek istememek esas sorun.

Sen Anlat Karadeniz'in de çıkış noktası bu acı...

Nefes... 8 yıl boyunca genç kızlığını yaşayamadan hem şiddetin hem de tecavüzün içinde bunmuş kendisini, bu cehennemin içinde tek güzel olan taraf oğlu Yiğit.

Yiğit'le beraber Vedat'ın cehenneminden kaçıp Karadeniz'in hırçın dalgalarına kendilerini bıraktılar.

En az Karadeniz kadar hırçın olan Tahir daha ilk görüşte aşık olduğu Nefes'i ve Yiğit'i tekrardan Vedat'ın cehennemine göndermedi.O cehennemden de korkmadı Tahir, tam tersi o cehennemi Vedat'a da dar edecekti, etmeliydi.

            ____________ Senin bu ''NEFESi'' çekmeye yüreğin yetmez ______________

Ah aşk sen nelere kadirsin...

Nefes Tahir'in Tahir de Nefes'in yüreğine düştü bir kere, ne abi ne anne tanır.Tehlike de dinlemez Vedat da tanımaz.O, Karadenizin hırçın delikanlısı Tahir, izlerken ''biz bi Karadeniz' e mi gitsek, kıyıda köşe de bi Tahir vardır'' dediğimiz, ''keşşkee benim olsa'' diye diye izlediğimiz güzel adam, merhametin en çok yakıştığı kişi, acısını da, aşkını da, öfkesini de Karadeniz'den almış.

Nefes'in bir zamanlar başkasını sevmiş olma ihtimaline bile katlanamayıp o acı ve öfke ile gidip nişanlandı bu adam.Nefes de sansın ki Tahir mazisi kirli diye onu gönderiyor, istemiyor.

Nefes ve Tahir ikisi de çok iyi biliyor birbirlerine yanıklar ama o ''imkansız listesi'' akıllarındayken imkansızı oldurmak yerine birbirlerinden uzaklaşmayı seçiyorlar.Vedat'ın cehenneminden kaçan Nefes, gözü kara Tahir bu aşktan kaçar oldular.Nefes'in parmağının acısını bile her hücresinde hisseden Tahir bir türlü ''gitme'' kelimesini ağzından çıkaramadı.Tahir'e kızmak ile kızmamak arasında kalsam da onun için düşüncemi okuduğum bir Tahir yorumu ile belirtmek istiyorum;Bünyesinde minnoş bir kediyi ve boz ayıyı aynı an da barındırıyor. Hâl böyle olunca da yaptıklarına kızamıyorum da.Zaten Nefes'i ve Yiğit'i göndermenin acısını fazlası ile yaşayacak ve belli ki bu ona kötü bir ders olacak.

Aşkın kanununda didişmek adı altında cilveleşmek var derler ama bunlardaki tam anlamı ile savaşmak oldu.Birkaç hafta içinde Karadeniz'in huyundan mıdır? Suyundan mıdır? Bilinmez Nefes'in de hırçınlıkta Tahir'den eksik kalır yanı yok.Birbirlerinden ayrılacak olmanın verdiği hırçınlıkla yine en çok birbirlerinin yüreğini kanattılar.İkisinden de gözlerinden çıkan alev hem onları hem izlerken bizi yaktı.

İzlerken içimizi yakan sadece Nefes ve Tahir değil tabiki, özellikle son bölümde Nefes'in vedası esnasında Osman Hocanın sözleri ok gibi yüreğimize saplandı mıh gibi de aklımıza kazındı.

''Allahın her kulunun üzerinde senin hakkın var! Sana haram edilen hayattan sen helallik istiyorsun'' 

Ve bu söz üzerine söylenecek çok da fazla birşey kalmıyor. Bu şiddeti yaşayan tüm kadınlar hakkınızı helal edin yanınızda olamadığımız için...