SEN ANLAT KARADENİZ 12.BÖLÜM YORUMU

 

''Yağmuru kim döküyor
  Ünzile kaç koyun ediyor
  Dayaktan uslanalı
  Hiçbir şey sormuyo''

Nefes...Nefesler...Allahın her kulunun üzerinde hakkı olan Nefeslerimiz.Nefes'in o son haykırışında vicdanım sanki kalbimde delikler açtı.Bıçak gibi saplandı her yerime, başımı yastığa koyamadım.Koymakta istemedim zaten, benim Nefes'leri düşünürken bile yastığa koyamadığım başımı her gece o Nefes'ler kendi zindanlarındaki yastıklarına, yataklarına gömdüler ve onların varlığı ölmekten beter etti.O çocuk gelinler zindanlarında her gece o mezara diri diri gömüldüklerinde bizim yastığa başımızı her rahat koyumuşuz bize vicdan azabı olarak geri dönmeli...

Nefes tüm çocuk gelinlerin, tüm şiddet gören kadınların sesi oldu ve ben Nefes'i izlerken o beyaz ekranda kurgu olan bir işin nasıl gerçeğe dönüştüğünü gördüm.Karşımda izlediğim ekranda sadece Nefes değil binlerce Nefesler haykırıyordu, ''bize ses olun bize nefes olun''...Ben onların bu haykırışına kulaklarımı kapatmak istemedim,kimsenin de kulak kapatmasını istemiyorum.Bir gün bir yerlerde denk gelebileceğimiz Nefeslere hemnefes olma farkındalığını yaratabiliyorsa bu iş ne mutlu bu ekibe.Yazarken senaristlerin çekerken de tüm ekibin ağladığını öğrendiğimde bu işe nasıl gönül verdiklerini daha da çok anladım.Onlar sadece bir kaçış, şiddet ya da aşk anlatmıyorlar, aşk ile yapılan bir işin nasıl umuda dönüşeceğine vesile oluyorlar.Bu sebepten, Nefeslere ses oluyorlarsa ve bu sesten de bazıları rahatsız oluyorsa olmaya devam etsinler.Onlar ses olsun varsın bizim ciğerimiz sökülsün ama yeter ki bir tane Nefes kurtulsun....

Böyle bir bölüm sonrası ne Vedatların şerefsizliğine ne de Saniye gibilerin sözde erkek evlat sevgisine girmek istemiyorum.Ama özellikle Saniye gibiler için söyleyeceğim tek bir şey var;Sadece kendi kanına zeval gelmemesi için başka kanların, canların heba olmasına ses çıkarmamak, hatta bunu görmezden gelmek ne analığa ne de insanlığa sığar.

Tüm bu şartlarda Nefes olmak hiç kolay değil elbette, onca zulümden sonra tek bir umuda tutunmak ve o umut için canını bile vermek.Nefes'in Tahir için söylediği senin için canımı veririm sözünün altında yatan aslında onun için diri diri yine o toprağa gömülmek.Vedat'ın zindanına geri dönmek onun için ölümle eşdeğer.Yoksa Nefes bir an için bile yaşamaktan,oğlu için nefes almaktan asla vazgeçmedi.Ama kendi yandığı o zindana tek umudu Tahir'i de gömemezdi.Belki Tahir'i geç buldu ama onsuzluğu da artık aklından bile geçiremez oldu...

Peki aşk, bu karamsar tabloda o karamsarlığın tam orta yerinde yeşeren bu aşk aslında onların tek umudu.Tahir Nefes'in yaşayamadığı çocukluğu..Genç kızlığı..Tahir'in yanında nasıl çocuklaştığının, ''keşke seni 16 yaşında tanısaymışım'' derken bile aslında Tahir'in yanında hep 16 yaşındaki geç kız gibi olduğunun farkında değil.Tahir ve Nefes beraber büyüyorlar, sevgileri onları büyütüyor.Nefes her ne kadar fiziken Vedat'ın zindanından çıkmış olsa da ruhu halâ o zindanın içinde, ruhu zindanda kalmışken ne o Tahir'e gidebilir ne de Tahir'i kendi zindanına çekebilir.Tahir onunla bu zindanda çürümeye de yanmaya da hazır ama Nefes'in gönlü onu da kendi gibi yakmaya hazır değil.İyileşecek ama, ruhundakileri yaraların kapandığının farkında ve o kabuk bağlamış yaralar ya açılırsa ya Tahir'i de kanatırsa diye ödü kopuyor...Tahir'in de bakmalara bile kıyamadığı Nefes'ine birşey olacak diye ödü kopuyor.Hele ki kendisi için ona birşey olma ihtimalini düşünmek bile aklının çok uzaklara uçmasına sebep oluyor.Kendinden sakınırken kendisi için Nefes'e ya birşey olursa...Nefes için kendi canı Tahir'in canından kıymetsiz olabilir ama can onun canı ya Tahir için vermeyecekte kimin için verecek? Ama Tahir'in de dediği gibi, bir kere dedi ''sevda benim sevdam'' diye ve o andan itibaren o can da sevdada tek bir yürekte atıyordu.Bu yüzden birbirlerinin canını düşünmeden hareket etmek Tahir'e göre yasaktı...



Daha önce demiştim ki; ''Nefes Tahir'in merhametine aşık'', çünkü hayatında en ihtiyacı olan zamanda kimse ona merhamet etmemiş ve en deli Tahir dediğimiz adam bile deliliğini bir kenara bırakıp zalim için de olsa merhamet göstermiş ya o umutsuz kadın nasıl aşık olmasın ki o adama...Ve Tahir'in deliliğinin Nefes ile dinginliğe dönmesi, Tahir'in içinde kopan fırtınalardan sığındığı tek limanın Nefes olma ayrıntısı,onlar istedikleri kadar biz olmak zor desede onlar çoktan bir oldular bile.Eğer iki kişi birbirine sığınacak liman oluyorsa onları hiçbir fırtına alabora edemez.

Ve o merhametli adam Tahir, camiye tövbe namazı kılmaya gittiğinde Osman Hoca'nın ona neden engel olmadığını yazmıştım daha önce, o Tahir'in içindeki Allah korkusunun ve merhametin buna izin vermeyeceğini biliyordu.Bu korkuda olan birine de Allah bir başkasına sebep oldurtmazdı zaten. Vedat gibiler bir gün kendi sebeplerini zaten bulurlar ama Tahir gibilerin vicdanı olduğu sürece kendileri gibi onları da günahkâr yapamazlar.

Yüreğimizi bıraktığımız o son sahne, Nefes'in ''ben evlenmedim, ben kabul etmedim, ben istemedim'' diye haykırışı,daha oyuncak ayısı bile kapısında asılı iken, oyun oynayacak zamanlarında babasının onu Vedat'a götürürken hayata tutunurcasına kapıya tutunması..Eminim bu konuda bir sonraki bölüm Osman Hoca gereken cevabı verecektir.Kimsenin ama hiç kimsenin ana baba bile olsa bir başkasının üstünde söz hakkına sahip olmadığını düşünüyorum.Kişinin kendi rızası dışında yapılan bir uygulama hiçbir kitapta ne insani ne ahlâki olarak kabul görmez.Sadece kendi içini rahatlamak için yapılan uygulamalarda kişiyi insan yapmaz.Din adı altında kendi zevklerini düşünenlerin de zaten hiçbir kitapta yeri yoktur.

Bu şekilde zulüm gören tüm Nefesleri düşündükçe aklıma mukayyet olmaya çalışıyorum, çalışıyorum ki biz de onlara nefes olalım.

Son sözümü İrem Helvacıoğlu'na ayırmak istiyorum.İlk röportajında demişti ki; '' Ben Nefes'i oynamadım, ben Nefes oldum'' Bunun sadece o an söylenen afili biz söz olmadığını her bölüm o kadar çok görüyoruz ki, o dün gece Nefes oldu ve biz onda 200.000 çocuk gelinin sesini duyduk.

Tüm ekibin yüreği ile yaptığı bu iş için tek tek hepsinin yüreğine sağlık diyorum...Sevgiyle kalın

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KALP ATIŞI'NA DAİR

İNADINA AŞK'A VEDA

DOLUNAY 1.BÖLÜM YORUMU