Kayıtlar

Mart, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SEN ANLAT KARADENİZ 10.BÖLÜM YORUMU

Resim
Sonunda imzalara konu olan meşhur 10.bölümü izledik.Yine boğazım düğüm oldu, yine ''yok artık Tahir Kaleli, sen bu aşk adamlığını arşa çıkarıyosun biz oradan nasıl alacağız'' diye diye izledim.Sadece aşk adamlığı mı? Adamlığı bile herşeye yeter aslında.Nefes'e yardım etmesinin aşkla alakalı olmadığını, Mercan'a atılan tokatın intikamını silahları denize dökmesinden anladık.Evet Nefes'e sevdalı ama zulme kim uğrasa yine elini uzatan bir Tahir var karşımızda.Haksızlığa karşı gelen, her türlü zorbalığın karşısında duran bir adam o.Bunu yapan kendi ailesi bile olsa gereken cevabını verdiğini de gördük.Deli Tahir dedik ama onun deliliği adam olmayana... Sevdiklerine kolunu kanadı açan, herseyiyle teslim olan da bir adam.Abisini affetmemesine rağmen yine de ailesi için savaşan biri... Güzel adam vesselam dedik ama bir o kadar da güzel seven bir adam.Sevmek bir insanın sadece kaşını, gözünü sevmek değildir, Mercan da bunu anladı.Tahir'in Nefes'i mü...

SEN ANLAT KARADENİZ'E DAİR

Serüven ''SEN ANLAT KARADENİZ, BEN ANLATINCA DELİ DİYORLAR'' diyerek başladı. Karadeniz başladı anlatmaya, biz önce sandık ki sadece bir aşk hikayesi izleyeceğiz.Yine kadın ve erkek kavuştu kavuşamadı diye gel gitlerin yaşandığı, türlü entrikaların döndüğü yani kısaca klasik bir senaryo izleyeceğimizi sandık.Oysa ki daha ilk dakikalarda yıllardır yanıbaşımızda gördüğümüz Nefes'lerden birini tam karşımızda ekranda gördük.Çoğumuzun sokakta, evde, ailede her yerde görüpte tepkisiz kaldığımız, sadece sosyal medyada duyar kastığımız şiddet maduru kadınlardan biriydi Nefes... İşte tam da ekranda Nefes'i gördüğümüz an yüzümüze tokadı yedik.Sustuklarımız o an tokat gibi yüzümüze çarptı.Elimizi uzatmadığımız, görmezden geldiğimiz o kadınlardan birini izliyorduk.Kimileri yıllardır eşinin, sevgilisinin,ailesinin bir ferdinin psikolojik,fiziksel ve cinsel saldırısına maruz kaldığı için Nefes'te kendini gördü.Yaşadıklarını ya da benzerini ekranda bir başkasına uygul...

''Birbirimize Memleket Olalım...'' Sen Anlat Karadeniz 9.Bölüm Yorumu

Resim
İki gönül bir olunca samanlık seyran olmakla kalmıyor, yüreklerde birbirine memleket oluyormuş... Tahir ve Nefes'ten öğreneceğimiz o kadar çok şey var ki, daha yolun çok başındayız.Hele Tahir, bu adam ''Kadın Sevmenin İncelikleri'' diye kitap yazsa yok satmazsa bende Kazibe değilim.İncitmeden, kırmadan,dökmeden,parmak uçlarında sevmek nasıl birşey bize ince ince o kadar güzel öğretiyor ki.Nefes'e uyurken bile dokunamaması, abisinin yaptığı hainlik yüzünden kendisini suçlu hissedip Nefesmiş gibi baktığı Karadeniz'e bile utancından bakamaması,bakmaya cesaret bulduğunda da bakmalara doyamaması,bu sevdanın kaçıncı evresi acaba? Adam gibi sevmek diye bir söz vardır ya hani, hah işte o söz Tahir gibi sevmek diye değiştirilmeli bence. Önceki bölümde tam da Yiğit'in Mustafa ile ilgili gerçeği söylediği yerde kalmıştık.Tahir de Nefes de en çok güvendikleri insanın dağlarına karlar yağdırmasının hayâl kırıklığını yaşadı.En çok da Tahir tabi, daha yeni...

Özlüyorum...Çok Değil Sadece Her Saniye - SEN ANLAT KARADENİZ 8.BÖLÜM YORUMU

Resim
Karadeniz inat,Tahir inat Nefes hepsinden inat...Nefes Karadeniz'e benzemeye başladı diyecem ama bu kadın zaten 8 sene ölmemek için inat etmiş, o yüzden kim daha inat tartışmayalım :) Deliliğe gelecek olursak, o mevzuda Tahir ve Nefes kafa kafaya yarışır durumdalar.Bu iki deli iyi ki bir araya gelmişler. Tahir'in ve Nefes'in en sevdiğim tarafı ağızlarından çıkan sözlerin arkasının dolu olması, öyle kuru kalabalıktan laf etmiyolar, ağızlarından bir söz çıkıyosa muhakkak icraata da geçiriyolar.Misal Nefes, Tahir için son nefesimi veririm demişti ve ilk fırsatta da son nefesini vermek için tereddüt bile etmedi.Yıllarca Vedat'ın zulümüne karşı ölmemek için direnen Nefes Tahir ölmesin diye kendini feda etmek istedi.Peki Tahir? O zaten baştan bu işe başını koydu zaten ama herkesten sakındığı, hatta kendinden bile sakındığı Nefes'in kendisi için hayatını feda etmek istemesi hali ile onu dellendirdi.Adamın aklı gitti Nefes'e bişey olacak diye. Tahir ve Ne...

Hemnefes Olmak...İşte Bütün Mesele Bu

Resim
Kavuşmak... Manâsı basit ama icraata geçişi bakımından çok zor bir kelime. Nefes ve Tahir, onlar bu hikayenin kavuşamayan aşıkları olacaklar.Bu vuslatın değil vuslata erememenin hikayesi..Zaten destansı aşkların çoğu kavuşamamakta saklı değil midir?  Tahir ve Nefes'i en son Yiğit'i ormanda ararken bırakmıştık.Nefes zaten Yiğit için herşeyi yapabilecek bir anne, ya Tahir...Tahir'in Yiğit'e olan sevgisi ve bağlılığı, onu bulamayışındaki çaresizliği, o çaresizlikte Nefes'in omzuna sığınması, bu koşulsuz şartsız sevginin en saf halidir. Babalığı hiç tatmamış Tahir'in Yiğit'i öz babası Vedat'tan bile daha çok düşünmesi bize bir kez daha kan bağının değil can bağının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.Yiğit'i bulduğu an da ''Yiğidim..oğlum..ben geldim'' demesini hangi sevginin içine sığdırabilirsiniz ki...Neyse ki Tahir de Nefes de Yiğit'e kavuştular ama Yiğit'in bulunması ile Nefes'in korkuları,kabusları ye...

GERÇEK NEFES'LERDEN BİRİ...

Şimdi size yıllar önce şahit olduğum bir olayı anlatıcam; 98 yılının Temmuz ay’ı filandı,14 yaşındayım.Yan apartmanımızda oturan balkonlarımızın karşı karşıya olduğu komşumuz eşinden ayrılmış benimle aynı yaşta oğlu olan bir kadındı.O eve taşınalı da en fazla 6 ay olmuştu.Yani öyle çok samimiyetimiz yoktu, balkonda filan gördükçe merhabalaşırdık. Zaman zaman eski eşi gelirdi eve,biz de derdik ki;’’ayrılmışlar ama ne güzel halâ görüşüyorlar’’ O gün bunun öyle olmadığını anladık. Antalya’da yaz günü herkes balkonlardadır,öyle olmasa bile camlar kapılar hep açıktır.Evlerdeki televizyon sesleri,çoluk çocuk sesleri birbirine karışır.  O gün o karşı evden çığlık sesleri gelmeye başladı, ne olduğunu anlayamadık önce, sonra evde olan başka bir kadın başkona çıktı,sigara yaktı.Çığlıklar,bağırışma sesleri gelmeye devam ediyodu ama o kadın rahat rahat oturmuş sigarasını yakmış tüttürüyodu.Sonra annem dayanamadı ''ne oluyo?'' diye sordu.Kadın yine gayet rahat şek...